6 GÜNLÜK ERZURUM PROGRAMIMIN SON İKİ GÜNÜ AİLE DİZİMİ İLE GEÇTİ ve bana söylenenlere göre Erzurum’da ilk kez aile dizimi yapılıyordu.

Doğduğum topraklara bu alanda öncülük etmek beni onurlandırdı.

Ayrıca böyle yeni bir uygulamaya ilk katılan kişiler olma cesaretini gösterdikleri için katılımcılarımı da tebrik ettim.

Her bölgede insanlarının hayatında sıkıntılar oluşturan özel kader motifleri olabiliyor. Erzurum’da nelerle karşılaşacağımı merak ediyordum. Pek çok konu ile karşılaştık. En yaygın motif diyebilirim ki eril dişil enerji dengesizliği idi. Erili yüksek kadın atalar ve dişili yüksek erkek atalar sık sık karşımıza çıktı. Bu durumun bu kadar yaygın olmasının nedeni ise zorla yapılan evliliklerdi. Karşımıza çıkan çoğu atalar istemedikleri kişilerle baskıyla evlendirilmişlerdi. Aralarında birkaç isteyerek evlenen kişi vardı ve evliliklerindeki fark belli oluyordu. Onun dışında pek çok kadın ve erkek atalar karı koca değil de iki düşman gibi görünüyorlardı. İstenmeyen evliliklerin yükü ve maliyeti çok ağırdı.

Diğer taraftan ülkemizin çok acı bir gerçeği ile de karşılaştık. Bir gencimiz hafızlık yapmak için gittiği bir Kuran Kursunda yaşadıkları sonucunda hayattan kopmuş, umudunu kaybetmiş, hayatı kararmıştı. Travma yaşadığı yaşında donup kalmıştı.

Anne karnında istememiş çocuğun şu an hayatında hissettiği değersizlik duygusu ile de çalıştık. Karşımıza bir aile sırrı da çıktı. Kötü bir şey yapan bir ata vardı ve karısına bunu başkasına söylememesi için baskı yapmıştı. Sır saklamak insanın enerjisinden çalar ve hastalık yapar. Saklanan sırrın beyin tümörüne neden olduğu ile ilgili deneyimlerim oldu. Yazdıklarım birçok kişiye bilim dışı gelebilir ama şahit olduklarımı saklayamam.

Bu anlattıklarım dolu, dolu geçen iki günden sadece bir damla. Aile dizimi anlatılmaz yaşanır. Rabbimizin lütfu ve yardımıyla o kadar güzel sonuçlar alıyoruz ki yaptığım her programdan sonra aile dizimine olan inancım ve muhabbettim artıyor. C. Allah’ın yarattığı muhteşem sistemden faydalanarak sorunlarımızın kaynağını bulmamızı ve şifalandırmamızı sağlayan bu yöntemi gün yüzüne çıkaran Bert Hellinger ve yöntemin gelişmesini sağlayan herkese teşekkürlerimle.