Hayat 2 şey üzerine durur; biri tövbe biri şükür.

Tövbenin Önemi, atalarımızın hayatımızın üzerindeki etkileri, aile dizimi terapisi, atalarımızın ağır kaderlerinden etkilerinden sıyrılıp çıkıp desteklerini arkamıza almanın yöntemleri Epigenetik, Psikolojik ve İslami boyutlarıyla bu kitapta.

Aile dizimi şu anda Türk insanının en fazla merak ettiği konuların başında geliyor. Çoğu kişi aile diziminin İslam Dinine aykırı bir yönünün olup olmadığını merak edip araştırmaya çalışıyor. Peki bu sorunun daha Zeytin Ağacı dizisi yayınlanmadan önce Hayy Yayınlarından çıkan bir kitapta cevaplanmış olduğunu biliyor musunuz?  Bert Hellinger’in asistanı ve kendisinden sonraki ISCA (Uluslararasi Sistemik Dizim Birliğinin) Başkanı Max ve Dauskardt ve eşi Alemka’nin öğrencisi olan aile dizimi kolaylaştırıcısı ve psikoloji bilim uzmanı Nevin Nesrin Soysal tarafından yazılan “7 Ced 7 Nesil Ailenin Mutluluk Atölyesi” kitabı, konuyu İslam tarihi açısından ele alırken Orta Asya’daki köklerimizin konuya olan yaklaşımına da yer veriyor. Üstelik kitap sadece bilgi vermekle kalmıyor. Kişinin anne baba ve atalarıyla olan meselelerini çözmek için kendi kendilerine uygulayabileceği egzersizler, dua ve ibadet kalıpları, meditasyonlar da kitabın içeriğinde yer alıyor.

 

İçeriği şu cümleler tanımlıyor:

“Kuran Ayetleri, Resulullah’ın ve Hz. İbrahim’in Sünneti, Epigenetik ve Aile Dizimi Terapisinin Işığında; Anne Baba İlişkilerini Şifalandırma,7 Ceddimizin Travmalarından Arınma ve Gelecek Nesillere Temiz Genler Bırakma Yolculuğu” Mutluluk Atölyesi kitabında “Mutlu olmak ibadettir.” Diyen yazar Soysal, 7 Ced 7 Nesil Ailenin Mutluluk Atölyesi kitabında da “Mutluluk, en değerli mirasındır.” Diyerek mutluluk konusunda yazmaya devam ediyor.

Kitabın arka kapağı içeriği şu şekilde özetliyor:

Sen, sadece sen değilsin!!!

Şu an yaşadığın hayat, geçmişte atalarının düşünce ve davranışlarının bir sonucu.

Yaşayacağın hayat ise gelecek nesillerinin nasıl insanlar olacağını belirliyor.

Hayatını sadece kendin için değil, senden sonraki nesillerin için de değerlendirmelisin. Acına, kederlerine, sahipsiz kalmış yaralarına uzaklığın, hayatın özü olan sevgiye ve mutluluğa olan uzaklığındır. Sen kendini şifalandırdığında, senin içinde şifalanan, geçmiş ve gelecekte herkesin içinde şifalanır. Kendi içinden temizlediğin her acı, her yara, her umutsuzluk, her öfke, her hastalığın yerini ilahi nur alacaktır. Senden gelecek nesiller, senin oluşturduğun bu nuru hayata yansıttığı sürece, sen bu dünyada var olmaya devam edeceksin. İşte bu, sonsuzluk demektir!

Sahip olduğun öfke, nefret ve korkular, seni kuşatan büyük sevgiyi görmeni engelliyor. Onların gitmesine izin verdiğinde, geride kalacak olan büyük sevgi ile kucaklaşabilirsin. Bu, atalarından sana doğru akan derin sevgidir. Bu, onların hatalarını tekrar etmeden, onların genlerini, yani atalarının bayrağını, daha ilerilere taşıman için, sen izin verdiğinde seni kuşatacak olan büyük güçtür. Bu, kendini keşfetmen, bu dünyada Yaratıcının sadece ve sadece sana verdiği has esmanı, eşsiz özelliklerini hayata sunman için seni destekleyecek ve sonsuz olana yaklaştıracak derin sevgidir. Bu, sana verdiği kaderi kabullenmen ve bunun olabileceklerin en güzeli olduğunu görmen için Rabbinin sana olan çağrısıdır. Bu, ancak ana babanın rızasından geçerek girebileceğin, cennete açılan kapındır.

İyiliğin ve mutluluğun, yaşam amaçlarına ulaşmışlığın, torunlarına bırakabileceğin en değerli mirasındır.