VELİ MEKTUBU 1.

Değerli anne babalar,

Şefkat ve merhamet, ilk bakışta insanın kendisine değil de karşısındaki insana faydalı olan bir özellik gibi görünse de hayat bize daima ona verdiklerimizi geri verir ve sonuçta bizler merhamet ettiğimiz ölçüde merhamet ediliriz. Çocuğumuza merhametle ilgili ik öğretmemiz gereken merhamet edenin merhamet bulacağıdır. Zulüm yapan ise büyük ihtimalle zulüm görecektir.

Merhametin hemen ayırd edilmesi gereken duygu ise acıma duygusudur. Merhamet acıma duygusu ile asla karşılaştırlmamalıdır. Acıma duygusu  üstenci bir duygudur. İnsan kendisinden  aşağı seviyede gördüklerine acır ya da acıdıklarını kendisinden aşağı seviyede görür. Acımak acıyanla acınanı biirbirinden uzaklaştırır. Aralarını açar. Oysa merhametin temelinde empati yatar. Merhamet eden karşısındaki kişiyi anlar, kendini onun yerine koyar ve içtenlikle yardımcı olmaya çalışır. O yüzden çocuklarımıza öğreteceğimiz prensibimiz ”Acımak uzaklaştırır, merhametle yaklaşalım.”  olmalıdır. Bu prensip, özellikle engelilerin hayata katılımlarını kolaylaştırıcı mahiyettedir ve her insan engelli olma ihtimali taşımaktadır.

Tam bir duygu olabilmesi için şefkat sadece kendimizden zayıflara değil, güçlülere de yönelik olmalıdır. Şefkate herkesin ihtiyacı vardır. Şefkat gösterirken böyle bir ayrım yapamayız. (Devamı Değer Sandığı Kitabında…)